Gökçeada;
Türkiye'nin en batısı, güneşin en son veda ettiği yer...
Gökte; yıldız,
Yerde; üzüm, incir, zeytin, badem,karadut ile bereketli Ada.
Bir yanı su altı milli parkı,
Bir yanı tarih,
Dört yanı çevrili huzurla.
Ege"de bir "sakin şehir",
Pek yaķında "Organik Ada".

Şimdi yeni bir tehlikenin kıyısında.

Tam da geçti derken bir diğeri, yeni bir Çed süreci başladı. Bu kez de sebep; "kumtaşı"...

Sevgili yetkililer;

Ha altın, ha gümüş, ha taş!
Aramayın!
Toprağımızı, yuvamızı toza bulamayın!

Bademli'nin verimli tarlasına, ürününe, ekmeğimize, aşımıza, deremize, denizimize çamur katmayın!

Pansiyonlar bölgesi ve Kaleköy'ü toz ve gürültü altında bırakıp, turizmi baltalamayın!

Dağları yerle bir edip, doğal peyzajı Tepeköy'e kadar bozup, doğamıza dokunmayın!

Ada'mıza dokunmayın!

Biz tüm gönüllüler, tüm Ada sevdalıları, Gökçeada"da hayat sürsün diye yine birlikte, yan yana, kol kolayız.

Çünkü,
Ada bize tarihten miras, çocuklarımızdan emanet!

Sevgili destekçiler;

Emanetimize hep birlikte sahip çıkalım mı?